22 Oca 2007

Hrant'ın Ardından

günler sonra, tam 3 gün sonra yazıyorum. hayatta değil miydim bu 3 gün içinde? tabi ki hayattaydım, ama elim tuşlara bir türlü gitmedi. zaten duyarlılığı gösterdi insanlar, birşey de kaybetmedi yaşam benim kelimelerimden yoksun.

düşünüyorum...

hakkımızda söylenenler ve söylenmeyenler üzerine...

söylenmemesi gerekenler ve hakettiklerimiz üzerine...

ülkece düştüğümüz rezilliğin üzerine...

ve ülkece değerli bir demokratı kaybetmenin acısı üzerine...

bu hata ilk başta bizimdir, bırakın diğer etkenleri- diaspora, patrikhane,faşizan güçler, vb. bu hata bizimdir, bir hrant'ı koruyamadık. evet o hoşumuza gitmeyen şeyler söylemiş olabilir, ama o bizden biriydi ve bizim kadar evsahibiydi bu ülkede. ayrıca o bize 3 cümleyle zarar verdiyse, inanın bana dışarıda türkiye aleyhine çalışan diaspora ermenilerine binlerce cümlesiyle zarar verdi. şimdi bizim acımız bir yana, diaspora kendi körünü badem gözlü yaptı amacı uğruna, çirkince. o bizim için zaten kör değildi o ayrı konu.

O'nu bu ölüme reva görenler nefretlerinde bayram etsin, öldü "ermeni"! mutlu olsun şimdi demokratlar, düşünce özgürlüğünü savunanlar vatan hainiyken kendileri yılmaz savunucusu olanlar ülkemizin. mutlu olun, bunları yazmam bile fazla, sevincinizi bölmedim umarım.

umarım bu yazıyı hiç okumadınız...

Hiç yorum yok: